Sosyal Medya

Makale

Kuran’ı Bilen de Sapıtır

tarihinde yayınlandı.

Kuran'ı bilmeyen zaten İslam'dan bihaberdir. Tüm dini, duyduklarından ibarettir.

Duydukları ne kadar dinden ise o derece dine yakın; ne kadar uzak ise o kadar uzaktır.

Bir beÅŸer söylemi, istediÄŸi kadar referansını Kuran’dan alsın, istediÄŸi kadar samimi olsun; yine de eksik/aksak olmaya mahkûmdur. Çünkü rivayetinde beÅŸeri bir müdahale vardır. BeÅŸer ise nisyanla, cehaletle ve nefsani saptırmayla maluldür. Bu nedenle her söylemin Kuran ile ve Peygamber efendimizin yaÅŸamında o konuyla ilgili duruÅŸuna bakarak saÄŸlaması yapılmalıdır.

Ä°slam’ın mutlak doÄŸru tek kaynağı Kuran’dır. Ä°slam’ı bilmek için Kuran’ı bilmek lazım.

Lakin Kuran’ı bilen herkes hidayeti bulur diye bir kaide de yok.

Kuranla muhatap olan birinin hidayete erebileceği gibi delalet çukuruna düşmesi de mümkündür.

KiÅŸinin Kuran ile hidayete ulaÅŸması veya delalete düşmesi tamamen kendisinin tavrı yani Kuran’a yaklaşımıyla alakalıdır.

Kuran, ilahi bir kitap olduğu için ilahi cilveler taşır.

Siz Kuran’a nasıl yaklaşırsanız O da size o yönde tepki verir:

Allah’ın varlığını, Ä°slam’ın hakikat olup olmadığını arayarak Kuran’a müracaat eden biri (Allah’ın izniyle) Allah’ın varlığını ve Ä°slam’ın hakikatliÄŸini görür.

Tam tersi yönde Allah’ı inkâr etmek amacıyla Kuran’a müracaat eden biri de büyük bir ihtimalle ateistliÄŸine (kendince) deliller bulur.

Aynı ÅŸekilde birbirine zıt iki ayrı düşünce fraksiyonuna sahip iki kiÅŸi kendi düşüncelerine destek bulmak amacıyla Kuran’a müracaat ettiklerinde, her biri kendince ayetler bulması kuvvetle muhtemeldir.

Peki, Kuran ne zaman gerçek/hakikat yolunu gösterir?

Samimiyetle yaklaştığımız zaman Kuran kendini açar, hidayete götürür.

Yani, Kuran önünde diz çöken hidayete ulaşırken; Kuran’a (kendi heva ve hevesi doÄŸrultusunda) diz çöktürmeye çalışan delalete gider.

Hidayet, samimiyetimize ve teslimiyetimize bağlıdır (Bakara:2-3-4-5. Ayetlere bakılabilir).

DiÄŸer bir husus ise “dini Allah’a has kılmaktır”.

Kuran’ın birçok yerinde geçen “dini Allah’a has kılın” uyarısı doÄŸrultusunda Kuran önünde bir teslimiyet içinde diz çöküldüğünde Kuran deryasına dalmak iÅŸten bile deÄŸil.

“Dini Allaha has kılmak” nedir derseniz:

Deniz ortasında küçük bir teknede/salda fırtınaya tutulmuÅŸ bir kiÅŸinin veya deprem esnasında yüksek bir bina içindeki bir kiÅŸinin yerine kendinizi koyun ve o anda Allah’a avuç açtığınızı hayal edin; iÅŸte o ruh halidir “dini Allah’a has kılmak”.

Kuran’ın gerçek yüzünü görmek isterseniz:

Çevrenizdekilerin uykuda olduÄŸu bir gece saatinde ayaÄŸa kalkın. Abdest alıp 2 rekât bir gece namazı kılın. Sonra avuçlarınızı açıp Allah’tan, Kitabını size açması için dua edin. Kuran’ın önünde (sadece fiziki olarak deÄŸil, tüm benliÄŸinizle) diz çökün. YüreÄŸinizi Kuran’a açarak okumaya baÅŸlayın…

İnşallah, her ayetin nasıl canlandığını, yüreğinize her düşüşünde iç dünyanızda nasıl depremlere yol açtığını göreceksiniz.

Ramazanınız hayr ve bereket dolu olsun.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.